KIRMIZI PAZARTESİ
Gabriel García Márquez tarafından yazılan' Kırmızı Pazartesi' kitabı iki veyahut üç sene okumuş olduğum bir eserdir. Yıllar geçse de bendeki etkisi bir türlü geçmemiştir. Bu roman, yazarımızın yaşamış olduğu kasabanın geçmişinde yaşanmış gerçek olaylardan kaleme alınmıştır. Genel itibariyle kitabın konusu namus cinayetetidir.
Roman,zengin bir adam olan Bayardo San Roman'ın kasabaya gelmesiyle başlar aslında. Kendisine bir eş aradığını halka bildirir ve bir gün yolda görüp beğendiği Angelica' yı sever ve onunla evlenmek ister, ve düğün süreci çok hızlı ilerler, kız evi naz evi diye düşünülmez para karşısında. Düğün akşamına kadar her şey güllük gülistanlıktır. Eğlence faslı bittikten sonra herkesler evine dağılır, San Roman kolunda Angelica'yla girerler odalarına. Kıyamet koptu işte sıcak havanın dolduğu odada. Bir felaket olmuş bu odada. San Roman'ın müstakbel eşi bakire değildir. Emin olun o odada kırk adam vurulsa bu kadar etki yaratamaz kasabalılarda. San Roman her namus bekçisi erkek gibi vazifesini yapar ve kendini kirletmemek için alır karısı denilen kadını tutar kolundan götürüp teslim eder baba ocağına. Bu bir nevi şöyle demektir aslında ' Aldığım ürün bozuk çıktı alın size fişi iade edin, bundan hayır gelmez bana' namus bu işte sıradan bir şey de değil ki. Kadın dediğin zaten namustan başka nedir ki bu adamların karşısında? Neyse gelir Angelica oturur divana gözlerindeki yaşlarla. Abiler girer hemen devreye namusun koruyucuları :Pablo ve Pedro. Kız kardeşlerini sorgudan geçirdikten sonra bu işin kimin yaptığını öğrenirler bir şekilde. Bilenmeye başlanır kasap bıçakları,şehrin delikanlısı Nasar için. Herkesin işleneceği kesin olan bu cinayete nasıl seyirci olunduğu anlatılır romanın geri kalanında.
O gün önemli bir gündür ayrıca. Sabah vakti piskopos gemiyle yaşadıkları yerden geçecektir halk oldukça heyecanlıdır. Genç Nasar en güzel elbiselerini giyer adeta ölüm gününde şık olmak için giyinir. Pablo ve Pedro meydanda Nasar'ı beklerler ellerinde bıçaklarla. Gördükleri herkese de söylerler oysa namuslarını temizlemek için ne yapacaklarını anlatırlar halka. Pablo ve Pedro kardeşler bir zorunluluk içinde sıkışıp kalmıştır aslında. Her ikisi de kan dökmek istememelerine rağmen emir almış bir asker edasıyla ararlar kurbanlarını her tarafta. Belki de herkese söylemelerinin arkasında yardım çığlığı saklıdır. Eğer o gün karşılarına tek bir kişi çıkıp onları engellemek için tek bir kelime dökülse ağzından vazgeçecek bu vicdanlı askerler. Çıkıp biri de'İhanet edin komutanın vermiş olduğu anlamsız emire' dese inecek aşağı o kasap bıçaklar. Ama insan soyunun yaratılışından itibaren süren sessizlik vebası etkisini gösteriyor küçük masum kasaba da. Herkes Azrail'in karanlık gölgesini görüyor ama kimse güneşi çağırmıyor. İnsanlık bir kademe daha alçalıyor sonu görünmeyen kuyuda.
Nasar her şeyden habersiz gemiye el sallarken cellatları ona adım adım yaklaşıyor. Ne yazık ki Nasar çarşıya uğramadığı için kendi ölüm fermanını duymuyor. Ve eve geri dönerken Nasar elleri bıçaklı iki kardeşin peşinden koşturduğunu görür ve koşarak eve ulaşmaya çalışır. Zavallı annesi Pedro ve Pablo'yu görünce kapıyı Nasar'ın yüzüne kapatır. Çünkü farklı bir yoldan eve girmeye çalışan oğlunu göremez. Ve beklenilen olay olur, Nasar kendi kapısının önünde çoğu yerinden vahşice bıçaklanır. Ve namus temizlenmiştir artık. Pablo ve Pedro gönül rahatlığıyla hapse girebilir artık.
Kırmızı Pazartesi, namus cinayetini bütün çıplaklığıyla okuyucuya anlatıyor. Bu kitabın ilk okuduğunuz an Nasar'ın öleceğini biliyorsunuz ama kitap sizi buna rağmen son kelimesini dahi okutturuyor. Bu bana idam mahkumu birisinin kalan ömrünü andırıyor. Hüküm verilmiş ve mahkum ölecek bunu baştan kendisi biliyor zaten. Ama yinede penceresinde bir kuş gördüğünde ümitli olabiliyor. Darağacına çıkana kadar yaşıyor ve ölüyor. Sonuç değişmese de hayat devam ediyor.
Kırmızı Pazartesi, mutlaka okumanız gereken bir kitap. Olağan kitaplara benzemeyen bu eser beni oldukça derinden etkiledi. Umarım bu kitabın gelecek okuyucuları da bu eseri beğenir.
Nice book. I will read it as soon as possible. I am awaiting for the new reviews.
YanıtlaSil